İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞINDA SİGORTALININ SORUMLULUĞU

İş Kazası ve Meslek Hastalığının Tanımı ve Tespiti

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 11’nci maddesinde iş kazası ve meslek hastalığının tanımı yapılmıştır. Sigortalının geçirdiği kazanın iş kazası sayılması, tutulduğu hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ancak durumlarının bu tanıma uyması ile mümkündür.

Buna göre ;

Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,

Sigortalının işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda

Emzikli sigortalı kadına çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında,

Geçirdikleri kaza iş kazası sayılmaktadır.

Yukarıda belirtilen tanımlar dışında geçirilen kazanın iş kazası sayılması olanaksızdır.

Örneğin emzikli kadın sigortalıya her gün 11.00 – 12.00 saatleri arasında çocuğuna süt vermesi için zaman ayrılmışsa bu saatler arasında uğradığı kaza iş kazası sayılacaktır. Burada önemli olan süt iznini işyerinde bu amaca tahsis edilen yerde kullanılmak üzere verilmiş ise kazanın bu yere gidiş geliş sırasında yada süt verme odasında meydana gelmiş olması gerekmektedir. Kazanın işyerinin ve süt verme amacına tahsis edilen bölümü dışında olması halinde iş kazası kabul edilmesi yasal olarak imkansızdır. Ancak kadın sigortalıya süt iznini evinde kullanmasına izin verilmişse, süt izni için ayrılan zamanda evine gidip gelirken veya evinde uğradığı kaza iş kazası sayılacaktır. Ancak süt izni saatleri dışında geçireceği kazada iş kazası sayılmayacaktır.

Yine sigortalıların işin yapıldığı yere topluca işveren tarafından sağlanan vasıta ile götürülüp getirilmeleri sırasında uğradıkları kaza iş kazası sayıldığından sadece toplu taşıma sırasında uğradıkları kaza iş kazası sayılacaktır. İşveren tahsis ettiği vasıta ile işyerine sadece bir sigortalı götürülüp getiriliyorsa, bu sigortalının uğradığı kazanın iş kazası sayılmasına olanak yoktur. Yine toplu taşım aracı ile evine götürülen sigortalının toplu taşım aracından indikten hemen sonra geçirdiği kaza iş kazası sayılmayacak, ancak araçtan inerken düşerek geçirdiği kaza iş kazası sayılacaktır.

Kanunda sigortalıların işyeri sınırları dahilinde bulundukları sırasında geçirdikleri kazalarda iş kazası sayıldığından, öğlen dinlenmesi sırasında işyeri dahilinde top oynarken ayağı kırılan sigortalının uğradığı kazada iş kazası olarak kabul edilecektir.

Görülüyor ki, asıl işi ile ilgili olmasa dahi kanunda belirtilen şekilde geçirilen kazalar iş kazası sayılacaktır.

Sigortalının geçirdiği kazanın kanunda öngörülen şekilde olup, olmadığını inceleme yetkisi sigorta müfettişlerine aittir. Sigorta müfettişleri kazayı inceleyerek düzenledikleri raporda iş kazası olup olmadığına karar verir.

Sigortalının sigorta müfettişlerinin düzenlediği raporlara karşı dava açma hakkı bulunmaktadır.

Kanun koyucu meslek hastalığının tanımını iş kazalarının tanımından farklı olarak tümü ile sigortalının işine bağlı olarak yapmıştır.

Sigortalının çalıştığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir nedenle, veya işin yürütüm koşulları yüzünden uğradığı geçici ve sürekli hastalık ve ruhi arıza hallerini meslek hastalığı saymıştır.

Sigortalının meslek hastalığına yakalandığını tespit etme yetkisi, 506 sayılı kanunla kurum hekimlerine verilmiştir.

Meslek hastalığının tespiti kurum hekimlerinin düzenlediği raporla mümkündür. Kurum tarafından sevk edilmedikçe devlet veya üniversite hastanelerinin düzenledikleri rapor geçerli değildir. Bu raporların geçerli olması kurum hekim veya sağlık kurulunun onayına bağlıdır.

Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayıldığı, işten ayrılan sigortalının ne kadar süre içinde yakalanacağı hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edileceği ise Tüzükle belirlenmiştir.

Tüzükte belirlenmemiş olan hastalıkların meslek hastalığı olarak sayılıp sayılmayacağı konusunda doğacak uyuşmazlıkları incelemeye ise Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu yetkili kılınmıştır. Yüksek sağlık kurulunun kararına karşı tarafların yetkili iş mahkemesinde dava açma hakkında bulunmaktadır.

İş Kazası ve Meslek Hastalığında Sigortalının Sorumluluğu

Sosyal Sigortalar Kanunu, sigortalıyı iş kazasını en geç kazadan sonraki gün içinde işverene veya kuruma bildirmekle sorumlu tutmuştur. Buna göre kazaya uğrayan sigortalı kazadan sonraki gün akşamına kadar uğradığı iş kazasını işverene veya kuruma bildirecektir. Bildirim görevini yerine getirmeyen sigortalının tedavinin aksamasının uzamasının yaratacağı sonuçlardan etkilenmesi söz konusu olabilecektir.

Kanun koyucu sigortalıyı, iş kazası veya meslek hastalığın nedeniyle yapılan tedavisinde kurum hekiminin kendisine ilişkin önlem ve önerilerine uymayı da zorunlu kılmıştır. Sigortalının tedavisi ile ilgili kurum hekiminin önerilerini savsaklaması veya uymaması durumunda tedavisi uzar ya da malullük derecesi artarsa bundan sorumlu olacaktır. Sigortalıya uygulanan müeyyide geçici veya sürekli iş göremezlik gelirinin % 50 yi geçmemek üzere kusur nispeti kadarının kesilmesidir. Bir başka söyleyişle kurum hekiminin tavsiyesine uymayan sigortalı 10 gün yerine 20 günde iyileşmiş ve bunda % 100 kusurlu kabul edilmiş ise uzayan 10 günlük tedavi süresinde geçici iş göremezlik ödeneği %50 oranında azaltılarak kurum tarafından kendisine ödenecektir.

Ancak sigortalının kurumun yazılı bildirimine rağmen tedaviyi kabul etmemesi halinde uygulanan müeyyide sigortalının tedavi için kuruma başvuracağı tarihe kadar tedavisinin yapılmaması ve iş göremezlik ödeneğinin ödenmemesidir.

Kanun koyucunun bundaki amacı sigortalı işçinin en kısa sürede tedavi edilmesinin sağlanarak işgücü kaybının önlenmesi ve sigortalının kısa sürede sağlığına kavuşmasıdır.

Kasıtlı olarak veya bağışlanmaz kusuru nedeniyle iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalıya da kanun koyucu müeyyide ön görmüştür.

Kasıtlı olarak iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına yakalanan sigortalının sadece tedavisinin yapılması ön görülmüştür. Bu durumdaki sigortalının geçici veya sürekli iş göremezlik geliri ödenmesi söz konusu değildir. Kasıtlı olarak iş kazasına uğrayan sigortalının iş göremez duruma düşmesi halinde sürekli iş göremezlik geliri alması mümkün olamayacaktır.

Suç sayılır eylemi yada bağışlanmaz kusuru nedeniyle iş kazası veya meslek hastalığına yakalanan sigortalının ise tedavisi yapılır, ancak raporda saptanan kusuru oranında %50 yi geçmemek üzere geçici veya sürekli iş göremezlik gelirinde kesinti yapılarak ödenir.

Burada önemli olan sigortalıların işyerinde alınan iş güvenliği önlemlerine ve bu konulardaki talimatlara mutlaka uymasıdır.